Japonya’da Türkiye’yi Temsil Etmek: COAR 2025 Konferansı’ndan İzlenimler

Yazan: Gültekin GÜRDAL, Daire Başkanı, İYTE Kütüphanesi

Bu yıl, 12-15 Mayıs 2025 tarihlerinde Japonya’nın başkenti Tokyo’daydım. Bu seyahatimin amacı, National Institute of Informatics (NII) ev sahipliğinde düzenlenen COAR (Confederation of Open Access Repositories) 2025 Yıllık Toplantısı’na katılmaktı. Bu önemli etkinlik, açık erişim arşivlerinin geleceğini şekillendiren kritik konuların ele alındığı uluslararası bir buluşmaydı.

23 farklı ülkeden yaklaşık 140 kişinin katıldığı bu uluslararası buluşmada, Türkiye’den tek temsilci olmanın üzüntüsünü ve  gururunu birlikte yaşadım. Bu toplantıda ülkemizden daha fazla temsilcinin yer almasını isterdim. Buna rağmen, toplantıda gerçekleştirdiğim iki önemli sunumla ülkemizi temsil ettim. 

Sunumlarımda Neler Paylaştım?

İlk sunumumda, COAR’ın yeni başkanı Isabel Bernar ile birlikte, COAR Kontrollü Kelimeler çalışma grubunun yürüttüğü çalışmaları aktardım. Özellikle bu kelimelerin İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Kurumsal Akademik Arşivi olan GCRIS’e nasıl uyarladığımızı ve örnek uygulama sürecini katılımcılarla paylaştım. Diğer sunumumda ise son 18 ay içinde Türkiye’de açık erişim ve kurumsal akademik arşivler alanında yaşanan gelişmeleri aktardım. Bu oturumda 12 ülkeden benzer deneyimleri dinleme şansı bulmak da oldukça değerliydi. Bu toplantı ve oturumlar sayesinde dünyada kurumsal arşivlerin mevcut durumunu, yaşanan sorunları, standartlaşmanın önemini ve geleceğe dair yol haritaları ile ilgili önemli bilgiler edinmenin yanı sıra geleceği şekillendirecek çalışmaların da içinde bulundum.

Tüm sunumlar çevrim içi olarak erişilebilir durumda ve toplantı kayıtları 2025 Haziran ayının ortasında paylaşılacak.

Japonya’da Açık Bilim Ekosistemi 

COAR, JPCOAR ve Ulusal Bilişim Enstitüsü (NII) tarafından ortaklaşa organize edilen toplantıda; katılımcılar Japonya’daki açık bilim ekosistemini yakından tanıma, ulusal ve bölgesel eğilimler, zorluklar ve arşiv ağı stratejileri hakkında fikir alışverişinde bulunma imkânı yakaladı.

Konferansta, Japonya’da araştırmacıların yayınladıkları makaleleri bir Japonya arşivine yüklemelerini zorunlu kılan yeni bir açık erişim politikasının yürürlüğe girdiği bilgisi paylaşıldı. Japonya’da yaklaşık 700 kurumsal arşivden oluşan güçlü bir arşiv ağı bulunuyor. Bu arşivlerin büyük bölümü NII tarafından sağlanan ulusal altyapı üzerinde barındırılıyor ve JPCOAR gibi büyük arşiv yöneticileri topluluğu, kampüslerinde bu politikanın tanıtımını üstlenmiş durumda.

Japonya’daki açık bilim altyapısı, son on yılda yapılan önemli yatırımlar sayesinde oldukça gelişmiş durumda. Ancak, birçok ülkede olduğu gibi, açık bilimin yaygınlaşması kültürel bir değişimi gerektiriyor. Japon araştırmacılar hâlâ bu yeni politikanın gerekliliklerinden tam anlamıyla haberdar değil. Ayrıca, Japonca’nın kendine özgü yapısı ve Latin alfabesi dışındaki karakterler, Japon araştırma çıktılarının uluslararası bilimsel bilgi havuzuna entegre edilmesini zorlaştırıyor.

Dünya Çapında Açık Bilim: Üç Temel Eğilim

Konferansta, İspanya, Kanada, Hindistan, Çekya, Latin Amerika, ABD, Güney Kore, Afrika, Türkiye, Avustralya, Birleşik Krallık, Fransa ve Avrupa Birliği gibi birçok ülke ve bölgeden sunumlar da yapıldı. Sunum yapanlardan, ülkelerinde açık bilimle ilgili son iki önemli gelişmeyi ve bunun arşivlere olan etkisini açıklamaları istendi. Her ülkenin bağlamı farklı olsa da üç temel eğilim öne çıktı:

1. Kurumsal arşivler, açık erişim ve açık bilim politikalarının temel uyum mekanizması hâline geldi. Önceden açık erişim için yayıncılar veya arşivler arasında seçim serbestti, ancak artık pek çok politika, makalelerin kurumsal arşivlere yüklenmesini doğrudan zorunlu kılıyor. Bu durum arşivlerin değerini artırırken, aynı zamanda birçok arşivin artan iş yükü, belirsiz telif hakları ortamı ve araştırmacılara politikaların açıklanması gibi konularda zorlanmasına neden oluyor.

2. Araştırma değerlendirme sistemlerinde reform çalışmaları hız kazandı. Açık bilim uygulamalarını teşvik edecek değerlendirme sistemlerine ihtiyaç duyuluyor. Özellikle Avrupa’da bu konuda önemli adımlar atılıyor. Örneğin İspanya’da açık bilim uygulamaları, genel değerlendirme kriterlerinin %10’unu oluşturuyor.

3. Yerel, kamuya ait altyapılara yapılan yatırımlar artıyor. Dönüşüm anlaşmalarının yüksek maliyetleri nedeniyle ülkeler yatırımlarını açık altyapılara yönlendiriyor. Kurumsal arşivler ortak çözümler geliştirerek maliyeti azaltıyor ve tekrarı önlüyor. Ayrıca, farklı açık bilim altyapılarının birlikte çalışabilirliğini artırma çabaları sayesinde, yayın ve veri arşivleri, açık dergi platformları, dizinleme hizmetleri ve araştırma değerlendirme sistemleri birbirine entegre edilebiliyor.

Yapay Zekâ ve Açık Arşivlerin Geleceği

Yapay zekâ konusu, konferansın önemli gündem maddelerinden biriydi. Büyük dil modellerinin, çok dilli içerikleri farklı dillerde erişilebilir kılma veya araştırma çıktılarının sadeleştirilmiş özetlerini sunma potansiyeli tartışıldı. Ayrıca, yapay zekâ ile üst veri (metadata) iyileştirme, ilişkili içeriklerin (yazar, fonlayıcı, kurum) otomatik eşleştirilmesi ve kullanıcı etkileşimi gibi alanlarda arşiv hizmetlerinin nasıl geliştirilebileceği değerlendirildi.

Öte yandan, arşivler giderek daha fazla şekilde içeriklerini kazımaya çalışan yapay zekâ botlarının hedefi hâline geliyor. Bu durum hizmet kesintilerine yol açabiliyor. COAR’ın yaptığı bir anket, arşivlerin bu botlar tarafından ciddi şekilde etkilendiğini gösterdi. Botları tamamen engellemek ise arşivlerin açık ve erişilebilir olma misyonuna zarar verebiliyor. Bu sorunlara yönelik olarak beyaz listeleme ve bot filtreleme gibi çözümler önerildi. COAR, Haziran ayında bu konuya özel bir Yapay Zekâ Botları Görev Grubu kurarak öneriler geliştirmeye başlayacak.

Tüm bu zorluklara rağmen, açık erişim arşivlerinin, içeriklerinin açık yapısı sayesinde yapay zekâ temelli ölçeklenebilir çözümler üretme açısından yayıncılara göre önemli bir avantajı olduğu konusunda toplulukta bir uzlaşı oluşmuş durumda.

Üst veri ve PRC Modeli: Geleceğin Anahtarları

Üst veri, ağ tabanlı hizmetlerin temelini oluşturur. Kaliteli hizmetler sunulabilmesi için kaliteli üst verilere ihtiyaç vardır. Konferansta, erişim ve keşif sistemlerinden araştırma değerlendirmelerine, yeniden kullanım olanaklarından yapay zekâ destekli analizlere kadar birçok hizmetin üst veri ve üst veri kalitesine dayandığı vurgulandı. Otomatik iyileştirme araçları ve kalıcı tanımlayıcı (Persistent Identifier:PID) sistemleriyle entegrasyonlara rağmen, nitelikli hizmet üretimi için arşivlerin üst veri kürasyonuna daha fazla yatırım yapmaları gerektiği belirtildi.

Publish–Review–Curate (PRC) modeli, makalelerin önce arşivlerde açık erişim olarak yayımlandığı ve ardından bir değerlendirme sürecine tabi tutulduğu yeni bir yayıncılık yaklaşımıdır. COAR, bu modeli geleneksel diamond yayıncılığa alternatif, yenilikçi, düşük maliyetli ve teknik açıdan erişilebilir bir yöntem olarak tanıtmaktadır. Bu model farklı araştırma çıktılarının yayınlanmasına ve alternatif hakemlik süreçlerine olanak tanımaktadır. COAR Notify protokolü, PRC süreçlerinin çeşitli altyapılar arasında sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlamak için geliştirilmiş ve yaygın olarak benimsenmiştir.

Tokyo’daki bu toplantı, açık bilimin globaldeki gidişatını anlamak ve Türkiye’nin bu süreçteki yerini konumlandırmak adına son derece verimli geçti.